İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | pass (something) to (one) f. | (bir şeyi birine) iletmek | ||
I have passed to the Sittings Services a report from the Commission about its Investigation and Disciplinary Office. Komisyon'un Soruşturma ve Disiplin Ofisi ile ilgili bir raporunu Oturum Hizmetlerine ilettim. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | pass (something) to (one) f. | (bir şeyi birine) uzatmak | ||
Öbek Fiiller | pass (something) to (one) f. | (bir şeyi birine) fırlatmak/atmak | ||
Öbek Fiiller | pass (something) to (one) f. | (bir şeyi birine) fırlatarak/atarak vermek | ||
Öbek Fiiller | pass (something) to (one) f. | (birine) pas vermek | ||
Öbek Fiiller | pass (something) to (one) f. | (topu birine) atmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | pass (something) in to (one) f. | (birine ödev/sınav kağıdı) teslim etmek |
Öbek Fiiller | pass (something) in to (one) f. | (bir şeyi birine) teslim etmek/vermek |